Wednesday, April 26, 2006

Kiraz’ın Alışveriş Turları





Almış olduğumuz yoğun tepkiler sonucunda yağ yakıcı sıvı ile kremalı çilekli pastayı bağdaştıramayan arkidişlerimize bilgi olsun diye söylüyorum: Evet suçluyum, aşağıdaki pastayı yaptım. Yapmakla kalmadım bir dilim de yedim üstelik. Evet, bu 20 gün sonrası için yapmış olduğum hazırlıklara büyük ihanet kabul ediyorum. Ama tatlı da bir ihtiyaç yani ne yapabilirim?

Neyse ki sıvımı içmeye tam gaz devam ediyorum ve içtiğim zaman kendimi son derece iyi hissediyorum…

Hazır kendimi iyi hissediyorken Akmerkez’i şöyle bir turladım dün akşam. Genelde arada sırada alışveriş ettiğim Oxxo pek güzel şeyler koymuş. Bol pantolonlar, rengarenk bluzlar, balon etekler çok neşeli gerçekten. Bir de birkaç yerde daha gözüme çarpan asker modası var ki sormayın! Asker desenli pantolonlar, tshirtler süslüyor vitrinleri. Yani bir an düşündüm de şunlardan bir tane alıp giysem 20 gün sonra, nasıl bir tepkiyle karşılaşırdım acaba :P Neyse ki moda da olsa böyle bir şey alıp giymeye hiç mi hiç niyetim yok!

Zara’da da oldukça güzel şeyler var. Ama şöyle jean üzerine giyecek şık bir şeyler arasam da pek bulamadım. Ayakkabılarda çeşit bol, fiyatlar 100 YTL civarı.

Mudo her zamanki gibi René Derhy tarafı ile karışık renkleri kullanarak elbiseler, etekler ile dolu canlı bir koleksiyon oluşturmuş. Gece gündüz giyilebilecek elbiseler var. Örneğin ben geçen yıl buradan mavili kırmızılı üzeri boncuk işlemeli bir elbise almış ve çok memnun kalmıştım. İş giysisi olarak bol miktarda gömlek, keten takım da koymuşlar yine. Mutfak aksesuarları bölümünü de tavsiye ederim, fincanlar falan cıvıl cıvıl çok güzel.

Bir de Akmerkez’de olmayan ama geçenlerde Cevahir’de uğradığım Bershka uygun fiyatları ile çok cazip. Özellikle gündelik tshirt, ceket ya da hırka içine giyilebilecek boyundan bağlı dantelli bluz ya da “free” takılayım diyenler için pantolonlar, ciciler bicilerle dolu bir yer :-)

Aslında bakıyorum da illaki almak değil benim tutkum, biraz da bakmak diyelim. Mesela gözüme çok hoş gözüken ama asla giymeyeceğimi bildiğim bir şeyle de mutlu olabiliyorum ben. Anlık hayaller kurup aynada üzerime şöyle bir tuttuktan sonra elimden bırakabilirim artık onu. Zaten almayı hiç istememiştim ki…

Giysi dışında da zevklerim var benim tabi :-) Mesela kitapçılar… Sonsuz zaman geçirebilirim orada. Kendimi ne zaman kötü hissetsem atıyorum kendimi Remzi Kitabevi’ne, salıveriyorum ruhumu kitapların arasına. Best Seller’lar, “hmm bu aralar ne okunuyormuş en çok?”… Yemek kitapları, yerli yabancı fark etmez, hepsi güzel… İngilizce kitaplar, inanın Amazon’dan ucuza geliyor… Fransızca? Yok, maalesef hala az çeşit var :-( Dergiler? Her dilde, her konuda, rengarenk, iç açıcı…

Accessorize, pahalı ama ucuzluğa da giren tek aksesuar dükkanı. Sanki sağda solda görülüp beğenilebilecek her şeyi birisi tek bir dükkana toplamış gibi. Her şey güzel…

Peki ya ayakkabılar? Nine West mutlaka uğranması gereken bir yer zaten. Platform topuklar göze çarpıyor genelde. Ama nedense geçen yılki kadar yazı çağrıştırmıyor renkler.

Elle çok uygun fiyatları ile özellikle iş ayakkabısı arayanlar için iyi bir seçenek.

Kozmetikle ilgili tek adres ve bence doğru adres The Body Shop. Hem fiyatları uygun, hem doğal, hem de hayvanlar üzerinde denenmiyor.

Düşünüyorum da saymakla bitmiyor dükkanlar, güzellikler. Sanırım en iyisi kontrolü elden bırakmadan uygun fiyatlı ve kaliteli ürünleri alabilmek. Çok gezip her bir ürünü karşılaştırabilmek bu açıdan faydalı oluyor gerçekten.

PS: Şafak 20 Denizli, çok az kaldı!!! Belki de o yüzden böyle aklıma gelen her şeyi yazma ihtiyacı duyuyorum kim bilir? :-)


16 Comments:

Blogger Gün said...

Sen tam bir alışveriş uzmanısın, seni yanıma alıp çıkmak isterdim alışverişe:)

12:39 AM  
Blogger vintage biscuit said...

iyimiş

2:00 AM  
Blogger Pinar said...

Az kalmis ne guzel :) Insallah cok mutlu bir kavusma olur. Asker kiyafeti gibi birsey giymemen sevgilin icin iyi fikir. Yoksa cikmadim mi bitmedi mi cilem hala diye azicik saskinlik yasayabilir yoksa. Magazalardan bilgiler icin cok tesekkurler, kendime soz verip bu gelisimde birsey almak yok diyorum ama senin verdigin bu ipuclari dogrultusunda bir alisversi cilginligi yapicam gibi :) Kocaman optum.

3:03 AM  
Blogger ibeking said...

ay çok az kalmış cerise...o gün mutlaka post yaz..bizi çıldırtma meraktan

8:38 AM  
Blogger me said...

ayyyy,ne kadar az kaldı bak kirazım :)
sabah sabah okuyunca ben bile heyecanlandım burada.
kocaman öpücükler sana

9:18 AM  
Blogger huysuz said...

'01 adana'yı iple çekiyoruz cerise :)

11:00 AM  
Blogger Cerise said...

Güncüm sen gel buraya, bana bir haber çak, çıkalım alışverişe beraber :)İster yorulmadan nokta atışı yapıp istediklerini bir bir alalım, ister ayaklarının canı çıkıncaya kadar taban tepelim, sonuçtan memnun kalacaksın :)

Vintage Biscuit hoşgeldin!

Pınarcım Amerika gibi olmasa da burada da bol alternatif var, gelirsen sen de kapılabilirsin bu çılgınlığa :)

İbeking merak etme o geldiğinde ben ofiste olacağım mutlaka yazarım bişiler. Ama asıl detaylar sonraki günlerde olacak :)

Ponçik ben de çok heyecanlıyım ben de ben de!!! Nasıl geçti bu kadar gün inanamıyorum!!!

Ah Huysuz geliyor Adana'da çok yakındaaaa!!!

7:51 PM  
Blogger kedi said...

ANONYMOUS olaydı şööle buyururdu.

siz ne biçim bir insansınızzz,alan vaaar ,alamayan varrrr,bu kapitalist yaklaşımınızla ülke nerelere gidiyor ,karanlığa......
utanmalısınız kendinizdennnn.

Bende ona "HASSİ*TİR LAN ORDAN!!"derdim.
(uyuz oluyorum bu anonunkilere ya,gönderme yapiim dedimdi)

9:40 PM  
Blogger Cerise said...

Ya sorma Biyonikçim bu insanlar ne diye sağa sola nefret kusarlar anlamıyorum ki! Hakaret edince ne oluyor acaba? Boşver gitsin...

Ha bu arada kiraz devam edecek alışveriş yazılarına :)

10:09 PM  
Blogger Tijen said...

çilek çilginligi fotograflarin çok muzip bakiyorlar.. insanin parmagini uzatip kremadan alasi geliyor!
tijen

11:09 PM  
Blogger Cerise said...

Merhaba Tijen :) Bu mevsimde en azından bir kez krema ve çileği bir araya getirmek gerek değil mi? :)))

11:18 PM  
Blogger crystalsdreams said...

dişlerimi çektirdim,eve gelip sızmışım,gecenin 3ünde uyandım,iyi geldi senin postun ceriseciim:)
hele bugün şafak 18e girmişiz ya,daha da mutlu oldum:)
eğer kot üzeri değişik ve şık şeyler bakıyosan Nişantaşındaki İndus'a da bi bakıver,ben geçen sene süper süslü ve farklı üstler almıştım oradan..Hoş,geçen sene Hint işi çok modaydı,tunikler falan iyi olmuştu..Bu sene neler getirmiştir adam Hindistandan henüz bakmadım ama farklı güzel şeyler olabilio:)
alışveriş diyince 2 eli kanda 2 dişi çıkık da olsa koşup gelen kırisıl öper seni:)

3:59 AM  
Blogger Pinky said...

off off benimde okuyunca yaram deşilmişti bugün ağzımın payını aldım.herşey incecik dal gibi insanlar içindi kendime göre beğendiğim yada bana uyupta aslında hiç tarzım olmayan bi sürü şey gördüm.off off diyim sen anla.. :(

9:09 PM  
Blogger Cerise said...

Kristılım beraber gidelim şu hint işi şeyler satan adama merak ettim şimdi :) Ben de geçen sene mudodan almıştım o tarz bişi mayo üstüne giymeye ama kıyamadım sokağa giydim valla!

Pinky bakma o 0 beden için giysi satan mağazalara boşver, bir sürü alternatif var her yerde her beden için. Bozma moralini şekerim!

1:01 AM  
Blogger Age35 said...

Adeta tüm sevdiğim mağazaları sıralamışsın cerisecim...

9:15 PM  
Blogger Cerise said...

Age 35 ehehe :) Seçmece bunlarrr :)

7:15 PM  

Post a Comment

<< Home