Monday, May 08, 2006

Tembel Minnoş'un Haftasonu

Haftasonu saolsun yine koştura koştura geçti...

Birkaç arkadaşım birleşip şık bir içli dışlı takım almışlar bana Mango’dan. İnanılmaz beğendim. Ama malesef small çok istediğim gibi durmadı. Ben de gidip medium ile değiştireyim dedim. Dua ede ede gittim mağazaya ya yoksa başka beden diye. Sonuçta alınan hediyeyi değiştirip başka şey almayı pek sevmiyorum. Neyse buldum onların olduğu rafı. İç büstiyeri tamam, hemen ayırdım kenara. Hırka için bir tane M buldum, tam kasaya götürecekken lekesi olduğunu farkettim. Başka bir tane elime aldım. Tamam bir şeyi yok.Kasada değiştirme işlemi için beklerken bir de baktım kocaman bir delik! Tabi alarmları takıyorlar sonra deliniyor bütün kıyafetler! Kasadaki kız seslendi arkadaşına, başka medium getirtti. O da ne! Arkasında çorap kaçığı gibi bir örme hatası! Ben artık Allahım ne bahtsızlık derken reyonda başka medium kalmadığını söylediler. Neyse sonra gidip depodan çıkarttırdılar bir tane. Paranoyak bir şekilde kızla birlikte her yerini inceleyip değiştirme işlemini tamamladık!

Genelde bakıyorum kıyafetler üzerinde ruj, pudra lekeleri, iplik çekilmiş çoğunda yüzüklerden küpelerden. Ne dikkatsiz, ne özensiz insanlarımız var anlamıyorum doğrusu...

Artık son günler olduğu için annemlerle geçirmeyi tercih ediyorum haftasonlarını. Bir de ısınmayan havalar eklenince haftasonları benim için battaniye + TV + kitap şeklinde geçiyor. Cumartesi de işlerimi bitirip eve gelince yayıldım yatağa, aldım kitabı elime. Bu aralar okuduğum kitap hep Amazon’dan ısmarlayayım dediğim ama bir türlü elimin gitmediği bir kitap. Geçenlerde Remzi Kitapevi’nde dolaşırken İngilizce kitaplar bestseller’ı olarak karşıma çıkıverdi. Hem de Amazon’dan çok ucuza. Yabancı dilde kitap almak isteyenlere şiddetle tavsiye ederim, çok çeşit var. Neyse kitabın adı “BLINK”.

Kitabın sloganı “düşünmeden düşünmenin gücü”. Türkçeye çevrilince bir garip oluyor ama çok ilginç örnekler var kitapta. Deneyler ile kanıtlanmış bir çoğu... Daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.



Bu arada azimli bir şekilde kremlerimi sürmeye devam ediyorum. Evde oturunca da çok daha kolay oluyor insanın kendine bakması. Ama böyle yayıla yayıla geçirdiğim bir haftanın sonunda bugün işe dinç mi gittim? Yoo ne münasebet. Sürüne sürüne efendim sürüne sürüne :(


Şafak 08 Artvin...
Heyecan dorukta...

11 Comments:

Blogger crystalsdreams said...

Heyecan bizi de sardı yahuu:) hafif bulanık da olsa bi resim koyarmısın Cerisecim yaa..ne biliim suratlarınız gözükmese de bi kavuşma pozu..bir filmin mutlu sonu gibi olacak bu hepimiz için:)
ne küseel yaaaaa:)

2:40 AM  
Blogger huysuz said...

bir haftan kaldı cerise ! cidden çok heyecanlı :)

10:19 AM  
Blogger me said...

ya,inanılmaz,Cerisecim ya,ne kadar çabuk geçti,kalmış 1 hafta.Daha dün gibi geliyor bana ilk yazıların,ilk yorumlarımız.Hadi bakalım,Allah kavuştursun,bir daha da ayırmasın.

10:39 AM  
Blogger uzay said...

aslan kristalım düşünceleri dile dökmüş:) walla kirazzzz koysana bi foto:) cok az kaldı yau dadadadaaaaannnn

10:54 AM  
Blogger Cerise said...

Kristalim bulanık foto falan koyarsam birşey anlamazsın :) Ben sana foto gönderirim :) Ya da istersen gerçeğini getireyim, 17'sinden sonra :)))

Huysuz eveeeet 1 haftaaaaa :))))

Ponçik ben de inanamıyorum daha dün gibi ilk uğurlamam, sonra yemin töreni... Sayılı gün işte :)

Uzay evet dadadadannnnn diyeceğiz ve geleceeeek :)

8:04 PM  
Blogger Burcu - Mutfak Camı said...

Cerise, çok az kalmış gerçekten de beni de heyecan sardı. geçmez şimdi bu bir hafta...

10:52 PM  
Anonymous Anonymous said...

bak tek gün sayan sen değilsin bizde sayıyoz senle birliktee 9 8 7 6 derken bir de bakmışsın 3 2 1 sıfıııır olmuş az daha sabrett!!!çok az kaldı:)))

1:03 AM  
Blogger ibeking said...

cerise 6 gün kaldı ya...kısmetse büyük gün haftaya dün...acaba kaç gün sonra yazarsın??

9:28 AM  
Blogger efsane said...

Ben bloğunu bugün buldum ama keşki daha önce okuyabilseymişim çünkü bizde gün sayıyoruz beraberce sayardık benim de eşim askerde ve sanırım aynı gün dönecekler tam sonuna yetişmişim ya ben işim konusunda yokluğunu çok hissettim eşimin bir de kızım çok zorlandı ama sanırım ikimiz için bu ayrılık
iyi bile oldu birbirimizin kıymetini anladık:))

1:18 PM  
Blogger kedi said...

Canım pek az kalmışş kızzz,allah hayırlısıyla kavuştursun hadi bakiim.
Ama bende foto isteremmm.Göndermezsen küseremmmm.

Yaa bide bizler çok tatlıyız lan.
Valla bak.

Bi başkasına görgüsüzlük gibi gelen "bakııın şunu aldıım,şunuda şukadara aldıımmm"geyiklerini bizler,snki kardeşimize anlatıyor gibi rahat,hoş anlatabiliyoruz.

Ben seviyom bizleri lan!!

Yaşasın blog aleminin çılgın kızlarıııı!!!!

4:21 PM  
Blogger Cerise said...

Burcu valla geçmiyor saatler. Her gece yatarken mutlu oluyorum 7 saat uyuyarek geçecek diye...

Kendini kandırma saymaya devam :)

İbeking büyük gün haftaya bugün yani Çarşamba. Bu şafak sayma mantığı şöyle işliyor(muş):aslında askerlik Salı bitiyor ama o akşam gitmelerine izin vermiyorlar. Dolayısıyla Salı gününe kadar sayılıyor şafak. Ama Çarşamba gelecek malesef :(

Birefsane şimdiden senin de gözün aydın o zaman :) Evli olup kocayı askere göndermek daha zor olsa gerek.

Ve biyooo, elbette resim gönderirim sana :)
Bu arada dediğin o kadar doğru ki... Ben burada yazarken aynı bir arkadaşıma anlatıyormuş rahatlığıyla yazıyorum. Bir şey alınca mutlu olursun ve paylaşırsın ya aynen onun gibi. Biliyorum ki beni sürekli okuyan arkadaşlarımdan hiç biri aa bu da ne görgüsüz, hava mı atıyor nedir demiyor.Doğalız biz, ve de harikayız :)

9:02 PM  

Post a Comment

<< Home