Törkiş Kafi

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır demiş atalarımız...

Ben kırk yılı bilemeyeceğim ama yemeğin üzerine içildi mi o günü çok güzel kurtarıyor diyebilirim :)

Benim Türk Kahvesi ile tanışmam ortaokul yıllarındaydı sanırım. Annemin kahvesi meşhurdur bizim ailede. Annem de bana öğretti yapmayı tabi. Kahve sever bir babam da olunca akşamları yemek sonrası "hadi kızım bir kahve yap da içelim" söylemleri ile mutfağa gidip söylene söylene yaptığım, yapmaktan pek zevk almamama rağmen anlayamadığım bir şekilde lezzetli ve bol köpüklü yaptığım bir içecek olmuştur Türk kahvesi yıllar yılı. Hani derler ya severek yapınca güzel olur yiyecekler, ben bu tezi bir güzel çürüttüm yani :) Genelde de başkalarına yapar, kendim ağzıma sürmezdim. Mis gibi Nescafé varken niye içeyim onu derdim.

Sonra okul bitti işe başladım. Bizim şirkette bizim kata bakan çaycı her öğleden sonra kahve yapar getirirdi. Herkes kapış kapış alırdı kahvelerini. Ben bir süre yine eski alışkanlık yüzüne bakmadım öğleden sonrası kahvelerinin. Şartlanmışım sanki işte Cerise kahve sevmez diye. Sonra bir gün fazla mıydı neydi, haydi içeyim dedim. Sonra bir daha, bir daha derken aaa bir baktım o kahveleri kapışanlardan biri olup çıkıvermişim :) Meğer şimdiye kadar ben neler kaçırmışım!

Sonra başka kata taşındık. O katın çaycısı yapmıyordu kahve. Sonra sadece yöneticilere ve misafirlere yapılacak dendi. Biz o dönemde bir ara elektrikli plastik cezvelerden aldık, nöbetleşe kendimize pişirdik her gün. Gerçi ben çok korkuyordum onlardan, hala da korkarım çünkü patlıyorlarmış galiba. En son gelen çaycı kız iyi biriydi, arada pişiriyordu bize... Şimdi ise çok teknololocik bir binada çalışıyoruz, evet her şey şık, lüks ama insancıl değil. Çünkü çaycılarımızın yerini makinalar aldı. Cappucino, espresso yapıyor o makinalar. Ama Türk kahvesi yapamıyorlar işte :( Patlayan, çatlayan plastik cezveler de yasak, yasak olan daha bir çok şey gibi...

Ben bunu niye yazdım? Çünkü az önce gidip hem babama hem de kendime güzel bir kahve yaptım :) Kahveyi çoook seven biri daha var ki, gelince ben ona ne kahveler pişireceğim :)

Hele bir gelsin de...